T.C.Rvuralo5
  Seçme Fıkralar
 
SEÇME FIKRALAR
SEÇME FIKRALAR
 

HOCANIN KARISI
Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
-Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
Hoca :
-Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.

KARIŞTIRMADIN Kİ
İki deli havuzun başında oturuyorlarmış.Biri kalkıp havuza şeker atmış.Havuzdan bir
yudum almış ve tükürmüş.Arkadaşına:
-Havuza şeker attım ama tatlı olmadı..
Arkadaşı:
-Karıştırmadınki salak!

PROVA
Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar
ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis:
Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik.

ARİTMETİK DELİ
Delinin biri yolun kenarindaki uçurumda durmuş aşağıya bakarak "13, 13, 13...."
diye soyleniyormuş. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis, yanaşarak
" ne yapı...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asağıya atıvermiş ve devam etmiş
"14, 14, 14......"

DUYMAMIŞ
Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus
kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür
deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"

BOĞALARDAN HOŞLANIYOR
Öğretmen sınıfa geç gelen öğrenciye:-neden geç geldin oğlum* der
-bizim ineği damızlık boğaya götürdüm hocam. der çocuk
-o işi baban yapamazmıy dı? diye sorunca öğretmen, çocuk gülerek
-belki yapabilirdi hocam ama bizim inek boğalardan daha çok hoşlanıyor..

ÖNCE KAÇANLAR
Bir akıl hastanesinde iki deliyi çıkartmak zorundalarmiş.Bir test yapalım demişler.İki
deliyi teste tabi tutmuşlar.Adamların önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuşlar`` buyrun
beyler yiyin``demişler bir tanesi hemen zeytine saldırmış.
Öbürü hemen önünü kesmiş ve demişki``önce kaçanları yiyelim sonra duranları yeriz``demiş

FAYDASI
Saglik dersinde ögretmen bir ögrenciye sordu :
- Söyle bakalim, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalidir ?
Ögrenci kendinden emin bir sekilde cevap verdi,
- Daha lezzetlidir, eksimez, pasta yapiminda ve baska amaçlarla kullanilamaz, bebege
özeldir, ambalaji nefistir.

ERİYOR İŞTE
Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip
karistirdi,yeniden istedi.Garson;
- Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor

BENDE VARDIM
Hoca bir gün arkadasiyla konusuyormus arkadasi demis ki : -Ya hocam dün sizin evden bir
ses çikti. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanimla biraz tartistik kavugum
merdivenlerden
yuvarlandi, demis. Arkadasi : -Yahu hocam hiç kavuktan
bu kadar ses çikar mi?, demis. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardim, demis

TEK BAŞINA
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir çağrıda bulunmuş:
"Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın..."
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
"Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?"
"Hayır", demiş çocuk, "ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da…"

AÇMADIM Kİ
Akıl hastanesinde koğuşları gezen
başhekim,bir delinin oturmuş,birşeyler yazdığını gördü:
-Kolay gelsin ne yazıyorsun?
-Mektup yazıyorum efendim.
-Yaaa..Kime yazıyorsun?
-Kendime..
-Peki ne yazılı mektupta??
-İlahi doktor bey,deli misiniz siz
Mektubu daha almadım ki içinde ne
yazdığını bileyim.

SIKARKEN
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş. yoldan geçen arkadaşı hocaya:
"hocam kediyi yıkama ölür. " demiş. hoca aldırış etmemiş ve yıkamış. arkadaşı dönüşte
hocayı tekrar yolun kenarında görmüş. kedi ölmüştü. adam: " hocam ben size kediyi
yıkamayın ölür demedimmi? " demiş. hoca: " ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü

AYNISINI SÖYLEDİM
Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim....

TEKRAR
Temelin üç tane sevgilisi vardır.Biri ögretmen biri doktor, biri de santral görevlisidir.
Fakat
öğretmenle evlenmeye karar verir. Bunu duyan arkadaşı sorar "Niye öğretmen de diğerleri
değil?" diye.Temel de döner:"Ula der,bilmez misin doktorlar "Bugün git yarın gel"
der.Santral görevlisi de"Şu an meşgul,
daha sonra tekrar deneyin" der. Ama öğretmen ne der? Haydi bir daha tekrarlayalım..."

GERİ GETİRDİM
Akıl hastanesinde delinin biri başhekimden iki tane şişe ister.
Başhekim şişe yerine,deliye iki tokat atar.Deli kızgın bir şekilde odasına döner.
Ertesi gün deli başhekimin odasına gider.Girer girmez başhekime iki tokat atar.
nolduğundan habersiz başhekim; "Deliye naptığını zannediyorsun" diye çıkışır.
Delide "birşey yaptıgım yok efendim,dün verdiğiniz şişeleri getirdim" der.

BİR KEDİ DAHA
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.

KISACA
Imam Hatip Lisesinde teftis yapan bir mufettis sinifa girer..Ders Kur'an-i Kerim'dir.
Bir ogrenciyi
kaldirarak ismini sorar. Ogrenci:"Fatih" diye cevap
verir..Mufettis : "Peki oyleyse yavrum Fatiha suresini
oku bakalim.."..cocuk sureyi okur. Sira baska bir ogrenciye gelmistir. Mufettis yine
sorar.."Ismin ne
cocugum?"..cocuk cevap verir: "Yasin ama arkadaslar
kisaca Kevser derler "

IŞIKSIZ KALIRIZ
Akıl hastanesinde bir gün delilerden biri koşarak doktorun yanına gelmiş.
Doktor Bey çabuk bizim koğuşa gelin demiş.
Doktor gitmiş, delilerden bir tanesi kendini ayaklarından tavana asmış öylece duruyor.
Doktor ne bu? diye sormuş.
Doktoru çağırmaya giden deli cevaplamış, Doktor Bey bu zır deli kendisini ampul sanıyor.
Doktor kızmış, olurmu öyle şey hemen indirin onu aşağıya.
Yine aynı deli, " Doktor Bey o zaman da biz ışıksız kalmazmıyız!!!"

SİLİKON
Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."

SIĞMAZSINIZ
Bir gün padisah Nasreddin Hoca' ya sormus.
Hocam ben ölünce cennete mi gidecegim yoksa cehenneme mi, söyle bakayim? demis.
Hoca padisahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padisahim? demis.
Padisahin sinirden sakallari titremis.
Bu durumu gören Hoca :
-Kizmayin padisahim ben aslinda size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin
cellatlarinizin kiliçlariyla ölen suçsuz kisilerden
cennet dolup tasmis.Bu yüzden cennete sigmazsiniz diye cehenneme gidersiniz dedim, demis.

YARI MANYAK
Ögretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batimizda ege denizi varsa
BEN KAÇ YASIMDA OLURUM..?
Arka siralardan bir parmak kalkar:
- Kirkdört ögretmenim..
Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
- Dogru..Ama nasil bildin.?..
- Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak bir agabeyim var;tam
yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile çarpinca sizin yasiniz çikiyor....

ZATEN ABDESTSİZDİM
Nasreddin Hoca bir gün agacin altinda namaz kiliyormus.Agaçta bulunan biri de onu
izliyormus.
Namazi bittikten sonra namazimin kabul olmasi için Allah'a dua etmeye baslamis.
-Allahim sen namazimi kabul et.
Agaçtaki adam:
-Etmem diye cevap vermis.
Hoca sasirmis.Tekrarlamis.
-Alahim sen kildigim namazi kabul et.
-Etmem.
Hocanin saskinligi iyice artmis.Yine:
-Allahim sen namazimi kabul et
demis.
Agaçtaki adam tekrar:
-Etmem deyince hoca sinirlenmis.
-Etmezsen etme.Zaten abdestsiz kilmistim.

AĞIZDAN DOLUYOR

Adam çok zamparaymis.Faaliyetlerinin sonucu olarak günün birinde hastaligi kapmis.Doktor
hastaligin tedavisinin çok kolay bir yolu oldugunu,bir hafta boyunca ufakligi her gün 15
dakika içi süt dolu bir bardagin içinde tutmasini söylemis.Adam hergün banyoya bir bardak
sütle girip kapiyi kilitleyerek tedaviyi uyguluyormus.Karisi durumu merak edip sordugunda
bir sekilde geçistiriyormus.Dördüncü gün banyoya girmis ancak kapiyi kilitlemeyi unutmus.
Bunu firsat bilen karisi kapiyi açip içeri girdiginde gördügü manzara karsisinda bir an
duraklamis ve "aaaaaaaa
kirk yil düsünsem bunun bir dolmakalem gibi agizdan dolduruldugu aklima gelmezdi" demis

GÖZLEM
tıp fakültesinde profösör derse girer ve öğrencilere tıpta önemli iki kuralın olduğunu
söyle...birincisi hiç bir şeyden mideniz bulanmayacak hiç bir şeyden tiksinmeyeceksiz...
şimdi size uygulamalı olarak gösterecem der ve masanın üzerinde duran cesedin anüsüne
parmağını batırır ve yalamaya başlar..daha sonra bu işi tüm öğrencilerin yapmasını ister.
bütün öğrenciler sıraya girer ve cesedin anüsüne parmağını sokar ve yalarlar.bu iş
bittikten sonra profösör "şimdi gelelim ikinci kurala" der.
"tıpta ikinci önemli kural gözlemdir" der ve ekler "ben cesedin anüsüne işaret parmağımı
soktum ama orta parmağımı yaladım"

SECDEYE KAPANIRSA
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
bizim halimiz nice olacak!"

FARK VAR
bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
fark var.

HAYAL KIRIKLIĞI
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
ulasan organ hangisidir?"
Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
soyleyecegim demis:
1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...

RUJ İZİ
Bir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah
dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi
birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün
yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen
hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar:
"Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari
öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok
zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber
izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi
temizlemeye baslar. O günden sonra
aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.

HANGİ LASTİK
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
arabanin
lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
sonra yapacagini soyler.
Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
kosesine
oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
soru
vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
biri 10
puanliktir.
Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
Hangi lastik patladi ??

BEN ASTIM
Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda
dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve
dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay
olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal
taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun
Mary'nin yanina gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan
oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun.
Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda
kendisini asmis bulundu.
Mary gayet sakin yanit verir:
-O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.

BACAK
Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis,
notlar, kopyaliklar havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün
gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira
mikroskoplar.
Hoca;
-Bu mikroskop lam'larinda bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler
mikroskoplarin basina geçmis ama taniyamiyorlar… En sonunda biri dayanamamis,
kapiyi çarpip
çikmis.
Hoca arkasindan seslenmis;
-Kimsin sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?
Kapi hafifçe aralanmis ve bacağını uzatmis,
-Tanisana hadi tanisana kim oldugumu…

BİRŞEY OLMAZ
Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi:
"Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!"
"Evet seni dinliyoruz..?"
"Benim anneannemin bebegi olur mu???"
Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin
biraz yaslidirlar" diye gülumsemis..
Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??"
Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari
ilerledikce
bebekleri olma ihtimali de azalir"
Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??"
Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu
oyle sey??"
Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri
bagirmis:
"BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".

ALIŞTIRA ALIŞTIRA
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
-"Baba, meraba. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
-"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
-"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
-"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
-"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
-"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye,
hemen bosanin..."
-"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi
çiplak
fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
-"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
-"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip
çekersin;
sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
-"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
-"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
-"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
-" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu
basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim
bacaklarini..."
-"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu
sekilde konusmasini sürdürebilir:
-"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi
gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk
isteyenle de evlendiricem...."
-"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden
saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
-"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
-"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen
kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
-"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
-" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla
Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle
kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur.
Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
-"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi
söylemek için aramistim...
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
-"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli
canin sagolsun senin...."


EKİPMANA SAHİPSİNİZ
Bir çift , göl kıyısına tatile gider..
Gölde bazı bölümlerde balık avlamak yasaktır.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
kadın da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balık avlamaktan
gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasına cekilir.Kadinin cani sıkılır ve botla golde
bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolaşmaya baslar.
Kadın da yapacak bir sey olmadigi icin çıkarip kitabını okumaya baslar. Derken devriyeye
cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanımefendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bölgede balık avlamak yasaktır."
"Zaten ben de balık avlamıyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, değil mi?"

FİTİLİ KISAYDI
Bir timarhanede deliler ayaklanir ve binanin orta bahçesini isgal ederler. Hiçbiride
dagilmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeligi açarlar ve aynisini uygulamaya
karar verirler. Yönetmeligi göre bir doktoru çiril çiplak soyar delilerin içine atarlar.
Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bagirir. Bu gören deliler doktoru tuttuklari gibi
camdan disari atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanir ve konusurlar. Bu iste bir
yanlislik vardir. Delilerin hepsinin dagilmasi gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir
doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bagirir. Deliler onu da tutuklari
gibi camdan disari atarlar. Bashekim en sonunda bir de ben deneyim der ve soyunup
delilerin arasina girer ve * BOMBAAA * diye bagirir. Bunun üzerine bütün deliler kaçisir
ve binayi ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akilli
olanlarindan toplayarak bu durumu sorarlar. * Niçin siz ilk iki doktor girdiginde binayi
bosaltmadiniz da son bashekim girdiginde bosaltiniz? * derler. Delilerde * Ilk giren iki
bombanin fitili uzundu ama son giren bombanin fitili kisaydi zamanimiz yoktu içerde
patlamasin diye böyle yaptik * derler.

EN AKILLI ADAM
Bir kesis dünyanin en akilli adamini bulmak için diyar diyar geziyormus sira nasreddin
hocanin köyüne gelmis ve köylülere sormus.
- sizin köyün en akilli adami kim?
demis. Köylülerde:
- nasreddin hoca demis.
bunun üzerine kesis köy meydaninda
hoca ile görüsmeye baslamis ve eline bir çomak almis yere bir daire çizmis, nasreddin
hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüs, kesis bir dogru daha çizerek daireyi dörde
bölmüs,hocada
dörde bölünmüs dairenin üç dilimine çarpi isareti koymus,kesis
elleriyle asagidan yukariya dogru hareket yapmis,hocada yukaridan asagiya yapmis ve kesis
büyük bir hayranlikla hocayi tebrik etmis.
Olup bitenden bir sey anlamayan halk kesise ne oldugunu sormus kesisde :
- Bu adam gerçekten dünyanin en akilli adami, yere dünya çizdim
o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayi dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben
yerden buharlasma sonucunda ne olur dedim o da yagmur yagar dedi.
Bu sefer hocaya neler oldugunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarisi benim dedim, daha sonra
tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altindan atesi
hafif hafif
almali dedi ben de üstüne findik fistik ekelersek daha iyi olur dedim.

TED AMCA
Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye
yaratmalarını,
ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya
başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:
Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla
giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı." Öğretmen
- Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
- Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.
- Aferim çok güzel. Lily sıra sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka
makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama
sadece 8inden civciv çıktı.
- Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir?
- Tavuktan çıkmamış yumurtaları sayma
- Aferim bu da çok güzel. Billy, sıra sende
Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Amcam Ted Vietnam Savaşına katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken
helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek, bir
kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı
içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra
kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız
bitirmiş.
- Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
- İçerken Ted Amcama bulaşmayın...




SPİKER
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer. Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi
avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp
balık tutmaya özenir ve işe koyulur. Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses
duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim

DÖNMEYİZ
Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu
bir yere gitmek için basmislar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere
yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
- Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :
- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.

BOZULDU
Temel' e ikramiyeden büyük miktarda para çikar ve imajini degistirmek ister.
Ilk önce gözlük
almaya karar verir.Gözlükçüden kaliteli bir gözlük ister,gözlügü takar ve fiatini
sorar 10 Milyon cevabini alinca bu gözlük yakismadi diyerek baska gözlük dener fiati
sorar 100 Milyon lafina da karsilik yakismadigini soyler.Gözlükçü çelik kasa da sakli
dünyada benzeri olmadigini söyledigi gözlügü çikarir. Temel gözlügü takar hosuna gider.
Çünkü gözlükçü karsisinda çiplak durmaktadir.Etrafina bakar tüm insanlar çiplak
gözükmektedir.Gözlügü 100 Milyar'a satin alir evin yolunu tutar Fadimeye hava atacaktir.
Eve girince köyden hemserisi Dursun misafir gelmistir fakat Fadime ile Dursun'u çiplak
görmektedir.gözlügü çikarir yine çiplak görmektedir.Gözlügü takar çiplak,çikarir çiplak
sinirlenip gözlügü ayaklarinin altina alir kodumun gözlügü ne çabuk bozuldu der.

BAK AKILLANDIN
hoca yolculuk sirasinda mola verip bir hana girer, bu sirada hana bir baska yolcu
daha girer ve ikisi birden hancidan yiyecek birseyler isterler. Fakat hanci yiyecek
olarak sadece bir balik oldugunu söyler ve bunu paylasmalarini önerir. Bunun üzerine
hoca 'ben baligin sadece basini yiyecem' der. Hanci bunun nedenini sorar, hocada
'balik basi zekayi arttirir,balik basi yiyen insan akilli olur' der. Bunun üzerine
diger yolcu hemen atilir ve hocaya 'balik basini niye sen yiyeceksin, ben yemek
istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve baligin koca gövdesini hoca yer ve bir güzel
karnini doyurur, diger yolcu ise sadece baligin basini yer ve sonra hocaya seslenir
'sen koca gövdeyi yedin karnini doyurdun ben sadece kafayi yedim aç kaldim ' der Hoca
da bunun üzerine sunu der 'Bak nasil akillandin'


 

 
  Bugün Bu Sitede 37314 ziyaretçiicerdeydi  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol