Temel bir gün arabayla gidiyormuş radyoda
"Bütün sürücülerin dikkatine! Karşı yönden gelebilecek bir arabaya karşı
hazırlıklı olun!". Temelde bağırarak söylenir:"Ula birimi? hepsi geliyi" |
Temel eczacı olmuş ve bir gün Temel'e
kadın bir müşteri gelmiş kadın böcek ilacı istemiş ve Temel'de "hanfendi
böceğinizin nesi var?" diye sormuş... |
Temel yolda giderken bi muz kabuğu görmüş,
"Ula gene mi düşeceğuz" demiş |
Temel gizli ajan olarak bi işe başlamış.
Saksılara koyduğu gizli mikrofonların paslandığını görünce, saksıların
üstüne "Çiçekleri sulamayun! mikrofonlar paslanayi" diye not bırakmış |
Temelle Dursun, kamyona 6 metre
yüksekliğinde eşya yüklemişler. İstanbul'a götürüyorlar.Giderken, 100
metre ileride bir köprü gözlerine çarpmış. Köprü yüksekliği 4.50 m. diye
belirtilmiş. Temel arabayı köprüye 15 metre kala yavaşlatmış. Dursun
etrafa bakmış.Temel'e: "Temel gazla, etrafta polis falan
yok". |
Temel çok zengin ayrıca prestiji de
sağlam.Birgün otelin birinin kral dairesinde ummadık birşey oluyor.Temel
altına kaçırıyor temel pantolonu falan fazla kirlenmediğine seviniyor
ama çorap batmış.Şimdi komi'yi çağırsa rezil olacak en iyisi diyor
pencereden aşağı atayım. Çorabi pencereden sallarken elinden kaçıyor ve
tavana çarpıp yere düşüyor. Eyvah tavan mahvoldu. Çaresiz artık komi'yi
çağırıyor.Komi içeri giriyor. Temel: "Şu tavandakini temizle sana bir
maaşın kadar avans vereyim". Komi çok şaşkın şekilde cevap veriyor: "Sen
onu oraya nasıl yaptığını söyle ben sana iki maaşımı vereyim"... |
Temel ingiltere`ye gidecekti.Onun için bir
arkadaşından ingilizce hakkında bilgi istemişti.Arkadaşı türkçe
kelimelerin son hecesinin uzatlması şeklinde Temel`e bilgi verdi.Temel
uçağa bindi ve on dakika sonra hostesi çağırmak için,"Hosteeees".O da ne
hostes gelmişti.Temel ingilizce`yi sökmeye başladığını düşünüyordu.
Havaalanından çıktı."Taksiiiii". Vay be taksi de durmuştu.Temel ağır
ağır kendini kaptırdı."Hoteeeeeeel" Otele gitti.Odasına çıktı, duş
aldıktan sonra bara indi."Viskiiiii".Daha sonra Londra sokaklarında
dolaşmaya başladı.Parkta bir adam gördü: "Merhabaaaaa,nasılsınııız?"
Adam: "İyiyiiiiim,sağoooooool". Temel: "Türk müsünüüüüüz?". Adam: "Eveeeeet".
Temel: "Kardeşim Türksün de neden iki saattir İngilizce konuşuyorsun"... |
Temel alır eline kağıdı ve pirelerle bir
deney yapar. Pireyi masanın üzerine koyarak "zıpla pakayum" der, pire
zıplar. Sonra pirenin bi bacağını koparır ve tekrer "zıpla pakayum" der,
pire gene zıplar. Pirenin öbür bacağınıda kopardıktan sonra "şimdi zıpla
pakayum" der. Pirenin zıplayamadığını gören temel kağıda şöyle yazar:
"Pirenin iki pacağıda olmazsa kulakları duymiyi" |
Dört kişilik bir eğitim uçağı Karadeniz
kıyılarında bir mezarlığa düşmüş...... Lazlar 80 ceset çıkarmışlar ve
ölü sayısının artmasından korkuyorlarmış... |
Bir alman, bir ingiliz, bir fransız uçağa
binmişler. Laz içerden kaldırmış kafayı: "Ulan gene mi siz?" |
Komutanın biri, erine "Çabuk bi tane lazer
yazıcı bul getir" demiş. Er, hemen koşmuş yazıcılık yapan karadenizli bi
adamı komutanına götürmüş ve "Getirdim komutanım" demiş. Komutan "Ulan
bu ne?" demiş. Erde, "Komutanım tam istediğiniz gibi hem laz, hem er,
hemde yazıcı" diye karşılık vermiş. Komutan gülerek şunları söylemiş:
"Ulan iyiki senden scanner istemedik!" |
Temel bi gün otobanda, Anadol marka
arabasıyla gidiyormuş. Aksilik bu ya; arabanın arızalanacağı tutmuş. Ne
yapsın?Çaresizce çekmiş emniyet şeridine ve beklemeye başlamış. Epey bi
süre bekledikten sonra gürültüyle, bir arabanın hemen yanında durduğunu
görmüş. Son model bir FERRARI ve içinde garnd tuvalet, kara güneş
gözlüklü,saçları joleli,traşlı ve kısacası varlıklı ve çok zengin olduğu
her halinden belli olan bi adam hafifçe eğilerek seslenmiş; "Hemşerim!
İstersen otobanın sonuna kadar seni yedeğe alıp çekiim.!" çaresiz Temel
elbette kabul etmiş.Bağlantıları yapmışlar ve son kontrolleri de
yaptıktan sonra zengin sürücü; "Arkadaş bak, bende hız hastalığı
vardır,eğer dalgınlıkla hızımı arttırırsam sen arkadan sellektör
yaparsın ben de yavaşlarım olur mu?" demiş. Temel buna bir anlam
verememiş ama yinede "Peki !" demiş. Nihayet yola koyulmuşlar.Önde
FERRARI ve arkasında ANADOL bir süre sakince yol almışlar. Ama bir süre
sonra da Temel adamın neden bahsettiğini anlamış. 60
km/h.....80km/h.....120km/h.....150km/h derken Temel bakmış olacak gibi
değil. Direksiyon zangırdamaya motordan boğuk sesler gelmeye başlayınca
hemen hatırlamış ve öndeki sürücüye sellektör yapmaya
başlamış.Sellektörü farkeden sürücü de durumu anlayıp yavaşlamış.
150km/h....120km/h.....60km/h. Ancak gel zaman git zaman bir süre sonra
öndeki sürücü yine kendini kaptırıp hızlanmaya başlayınca Temel bu sefer
atik davranmış ve malüm.Bu olay birkaç defa daha tekerrür etmiş.Uzun bir
süre sakince yol almışlar.Ta ki büyük bir gürültüyle Temelin yanından
geçip öndeki FERRARI`nin yanına yanaşan son model LHAMBORGINI'nin şoförü
FERRARI`nin şoförüne kapkara gözlüklerinin üzerinden bakıp; "Kapışalım
mı Moruk!140 km ilerideki benzinciye son varan ilk gelenin deposunu
fuller.Ne dersin?" FERRARI`nin sürücüsü; "Pekala, paraları hazırla.Çünkü
kaybeden sen olacaksın...."demiş ve başlamışlar yarışa ; 80
km/h....120km/h.....200km/h....280km/h.... Tam bu sırada helikopter ile
otobanın üzerinde trafik denetleme devriyesi görevini yapmakta olan
Dursun durumu farkeder ve eline telsizi alarak şu mesaji
geçer..."Alo...Alo..
Breykk...Uçan Hamsi`den tüm ekiplere...Şu
anda otoyolun 85. mevkiinde seyir halinde olan üç araba otoban
emniyetini bozacak şekilde aşiri hiz yapii... Arabalari
tanimliyorum...FERRARI-LHAMBORGINI-ANADOL....FERRARI ile LHAMBORGINI
kapişii, Arkadan ANADOL geçmek için yol istii." |
Karadenizde
iki işçi tarlada çalışırlerken üzerlerinden bir uçak geçiyor biri
yukarıya bakarak: "Bak Temel uçak geçiyor".
Öbürü hala işiyle meşgul:
"Ula Dursun elleme geçsin"... |
Lazın biri elini beline koymuş dalgın
dalgın yürüyormuş. Birinin dikatini çekmiş. Lazı seyrediyormuş. Laz
belediye otobüsüne binmiş eli hala belinde, inmiş yarım saat yürümüş eli
hala belinde. Onu izleyen dayanamamış koşup, önüne geçmiş."Kardeşim sen
delimisin" demiş, laz "yooo", demiş. Adam, "hastamısın" demiş laz, yine
"yooo" demiş. "Seni iki saattir izliyorum elin belinde yürüyorsun"
demiş. Laz bakmış, "vay anasını karpuz düşmüş" demiş. |
Temel Dursuna soruyor: "Ula Dursun sen
oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?" Dursun: "Vallaa 100 tane yerim". Temel:
"Olur mu ulan ilk hamsiyi yediğinde oruç bozulur diğer 99 sayılmaz".
Neyse Dursun bunu kafaya takıyor. O da yine yolda gördüğü İdrise
soruyor: "Ula İdris sen oruçlu olarak kaç hamsi yersun?"
Idris: "Valla 50 tane
falan" .Dursun: "Ula 100 tane deseydun sana birşey anlatacaktum"... |
Temel saat 02.30
da arkadaşı Dursun'u arıyor. Telefon kalkıyor. "Buyrun".Temel Dursun'un
sesini tanıyor: "Alo Dursun orası 11,11 mi?", "Hayır Temel burası
1,1,1,1".
"Kusura bakma dursun yanlış numara"... |
Dursun Amerikaya gidiyor. 5,6 ay sonra
arkadaşı Temel'i arıyor:
"Ula Temel haçan çabuk buraya gel". Temel: "Niye
la dursun?". Dursun: "Ha burada çabuk zengin olayisun".
Temel: "Ne iş yapacağum?" Dursun: "Ula sırf yere düşen
paraları topla yeter.
Başka iş yapma". Neyse Temel Amerika'ya
gidiyor. Uçaktan iniyor. Taksi garajina giderken,bakıyor yerde 100$.
Temel kendi kendine: "Ula ilk günden mi işe başlayacağuz" diyor ve
yerdeki parayı almadan yoluna devam ediyor.. |
Kaptan Temel Fadime`ye yağmurun yağıp
yağmıyacağını önceden bildiğini söyler.Fadimede nasıl diye sorar. "Eğer
ki hamsiler suda oynayi, yağmayacak; oynamayi yağacak demektur" .Fadime:
"ama yarısi oynayi, yarısi oynamayi".
"O zaman pelki yağar pelki yağmaz"... |
Bizim temel ajanlığa soyunmuş ve
talimatları öğreniyor. Tabi ajan olduğu için Temel isminin yerine takma
isim kullanmasını söyleyip takma ismini mustafa koyuyorlar ve Temel'i
İngiltere'ye gönderip oradaki ajanlarla tanışmasını söylüyorlar bizim
Temel de İngiltere'ye gidiyor ve ajanların buluştuğu bir bara giriyor
burada karşısına çıkan birine tanışmak için adını soruyor: "Tabi ingiliz
cevap veriyor: "Bond, James Bond". O da bizimkine adını soruyor bizim
Temel de: "Tafa , Mus tafa.." |
Temel mektub yaziyor. Cemal sorar:
- Kime yazayisun?
- Fadime`ye
-Niye yavaş yazayisun??
- Fadimenun okumasi kittir, daa |
Temel
askere alınacak.Askerlik şubesinde Memur adını sorar.
-Adın ?
-Temel ama yumuşak G siz
-Tobe tobe lan manyak mısın ? Temelde yumuşak G ne arasın -Eheee
biz ne deduk |
Temelcik yeni başladığı okuldan eve
dönmüştü.Babası:
-Söyle pakalum,Temelcik bucün ne ögrentun okulda?
-Pek pirşey öğrenmedum,yarın yine gitmem cerekecek. |
Temel'in inegi hastalanmis. Komsusu
Cemal'e gitmis.
- Ula inegun hastalandugunda ne vermistun?
- Tuz ruhi...
- Eyi...
Temel ertesi gun kosa kosa geri donmus...
- Ula inegum oldi...
- Benimki de olmustu zaten....... |
Fadimenin dirdirina dayanamayan Temel
yeter bu kadar deyip intihar etmeye karar vermis. Bir ip bulup kendini
belinden findik dalina asmis. Bunu goren Hasan emmi , Temel ula usagum
ne edeyusun diye seslenir. Temelde ne edecegum da intihar edeyurum der.
Hasan emmi - ula usagum mademki intihar edeceksun o zaman bogazina tak
ipu der. Temelde o zaman nefes alamayurum. diye cevap verir. |
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji
araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar;
"Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon
kabloları bulduk.Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon
kullanmışlardır". Sıra Türkiye`ye gelir ve Temel başlar anlatmaya: "Biz
ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağıya indik ama hiçbirşey
bulamadık. Öyleyse bizim atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır". |
Temelle Dursun ormanda uyuyorlar bir ara
Temel Dursuna sesleniyor: "Dursun
ormanın güzelliğine bak". Dursun: "Ağaçlardan göremiyorum ki"...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Skorbord
Temel, evli bir arkadaşını ziyarete gider. Evin hanımı çok güzel bir
içki masası hazırlamıştır. Hep birlikte yiyip, içip sohbet ederler.
Kimse zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. İçkinin etkisiyle, ev
sahibi sızar ve horlamaya başlar. Kadın, Temel'e yaklaşır ve kulağına
fısıldar:
- Haydi biraz sevişelim.
Temel sıkılarak:
- Nasıl olur? Sen benim arkadaşımın eşisin. Hem sonra ya aniden uyanırsa
?
Kadın, üstündeki son giysiyi de çıkartırken: - Yer yerinden oynasa,
uyanmaz artık. Temel eğilir ve arkadaşının göğsünden bir kıl kopartır.
Arkadaşının horultusunda hiçbir değişme olmaz. Bunun üzerine kadınla
çılgınca sevişmeye başlar.
Kadın, bir süre sonra içli bir sesle:
- Haydi bir daha.
Temel, arkadaşının göğsünden bir kıl daha kopartır, horultu yine devam
etmektedir. Bir kez daha sevişirler. Olay, sabaha kadar tam beş kez
tekrarlanır. Güneşin ilk ışıkları odaya dolarken, Temel bir kıl daha
koparınca, arkadaşı: - Bak dostum, bütün gece karımla seviştin. Ses
çıkartmadım. Ama beni skorboard olarak kullanmaya devam edersen, canına
okurum ha!
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Çukur işi
Temel bir grup arkadaşıyla çukur açıyormuş.Bir başka grupda gelip
çukurları kapıyomuş. Adamın biri çok merak etmiş ve ne yaptıklarını
sormuş.
Temel: -Bir grup daha fardu, onlarda fidan dikeydu, bucün gelmeduler,
piz de pizim işler geri kalmasın diye çalişayruz...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dedikoducu Pezevenk
Temel hergün evine trenle gidip gelmektedir.Yine bir gün trende giderken
karşısında oturan adamın biri pezevenk der. Temel şaşırır acep bağamı
dedi diye sağına soluna bakınır. Adam yine pezevenk der.Temel yine
şaşkınlık içinde sağa sola bakınır; sanırım bağa dedi der. Olay
çıkmaması için ilk durakda iner ve olayı evde karısına anlatır.
-Fadime bugün trende adamın biri bağa pezevenk dedi der.
Fadime ; hadi ya bak terbiyesize der.
Temel ertesi gün aynı adamla tekrar trende karşılaşır.Adam bu sefer
Temel'e bakarak şöle der:
-Dedikoducu pezevenk...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Dile benden ne dilersen
Temel, Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu :
-"Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel
bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın
arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip,
dudaklarını ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de
arabasını aldım."
Dursun : -"iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı!."
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Firar
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık
hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her
gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son
gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle:
-Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım
kısım firar edeysun...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İşaret
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :
- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi ?
- Evet kayığa işaret koydum
- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak ?!
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Paça
Adamın biri Karadeniz'i gezerken bakmış bir köyde bütün koyunlar üç
bacaklı. Merak etmiş ve arabasından inip çobana sormuş niye koyunlar
böyle diye. Bunun üzerine çoban :
- Canımız her paça istediğinde koca koyunu kesecek değildik herhalde...
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yassı Tavuk
Karadeniz'i gezen bir adam yolda aniden önüne çıkan tavuğu ezmiş.
Hayvanı ezdiği için üzüntü duymuş ve gidip sahibine en azından parasını
vermek istemiş. Almış tavuğu ve hemen oradaki köye gitmiş. Elindeki
tavukla kahveden içeri girmiş ve :
- Afedersiniz; ben hemen köy dışında bu tavuğu ezdim. Sahibini arıyorum,
en azından parasını vereyim diye. Acaba bu tavuğun sahibi kim ? Bunun
üzerine hep beraber tavuğa bakan Lazlar :
- Hemşerim sen yanlış geldin. Bizim köyde böyle yassı tavuk bulunmaz.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Mendil
Temel ve İdris sahilde gezinirken Temel'in kafasına martı sıçmış. Temel
:
- Mendilin var mı
- Var da, ne yapacaksın ? Martı çoktan uzaklaştı.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sarı Bar(yeni)
Temel eğlenmek için bir yer arıyormuş.Daha önce bir çok bara gitmiş
fakat simdi gidecek farklı bir yer arıyormuş.Bir arkadaşı ona Sarı Bar
adlı bir yer önermiş.Oda gitmiş fakat diğer yerlerden hiçbir farkı
yokmuş.Neyse demiş içkisini içmiş tuvalete gitmiş . Bir de ne görsün
altın bir pisuar var. Çok şaşırmış daha sonra pisuara işeyip gitmiş.
Öbür gün yine gelmiş ve içkisini içip tuvalete gitmiş. Bir de ne görsün
altın pisuar yerinde yok. Barmene gidip"Tek farkınız altın
pisuardı,şimdi o da yok"demiş. Barmen barda oturan iri yarı adama dönüp
"Necmi abii senin saksofona işeyen adam geldi" demiş.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kizartma Tavuk
Bizim Temel karakolda başkomiserdir. Bir gün bir kadın gelir: -
Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım ... Ben onu
haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim. Gidiş o gidiş
gelmedi... Ben ne yapacağım? Komiser Temel kadına hiç bakmadan: - En
eyisi siz o tavuğu kizartma yapin.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Otelci Temel
Otelci Temel’in kapısını bir gece bir İspanyol asilzadesi çalmış.
-Boş odanız var mı? -Kimsunuz? -Jose de Santana de Monte Cristo de
Santa Cruzo. -Haa, pu kadar uşağu alacak yerum yok! |